Fen Dersleri

Nasıl Oluyor?

 

 

Dolu nasıl oluşur?




Bazı meteorolojisiler, dolunun, 1000-2000 metre yükselen bir sıcak hava akımı ile, inmekte olan soğuk hava akımının karşılaşması sonucu oluştuğunu düşünüyorlar. Sıcak haya akımının böyle birden ısı kaybetmesi, içindeki nemli havanın donarak, doluyu oluşturan buz tanelerine dönüşmesine yol açar. Bu istemin pek çok kez tekrarlanması sonucu ise, bildiğimiz dolu taneleri oluşur. Diğer bazı meteorolojisiler ise dolunun, havadaki bazı elektriksel oluşumlardan kaynaklandığını savunuyorlar. Neden ne olursa olsun, dolu fırtınaları her zaman için çiftçinin kötü rüyası olmuş, özellikle bağlarda büyük zararlara yol açmıştır.

Dondan bitkiler nasıl korunur?

Bazı bitkiler, donun etkisiyle ölmeden önce toprağa tohumlarını bırakırlar. Bazıları ise, yapraklını toprağa yatar şekilde uzatarak, Daradaki ısıdan faydalanırlar. Menekşe örneğinde olduğu gibi... Mersin ağacı ve süpürgeotunun üst tarafı ölürken, dipteki gövde canlı kalır ve baharda filiz sürer. Patates gibi yumrudan büyüyen bitkiler, soğanlı bitkiler ve köklü bitkiler ise, bu kısımlarını toprağın altında koruyarak kendilerini bahara saklarlar. Narenciye yetişen bölgelerde, petrolle çalışan ısıtıcıların ve ağaçlara don çökmesini önlemek amacıyla hava akımı veren pervanelerin kullanıldığı görülmektedir.

Dünya neden kendi etrafında döner?

Dünyamız Neden Kendi Etrafında Döner?

Aslında sadece dünyamız dönmez kendi etrafında. Ay da dahil olmak üzere tüm gezegenler ve yıldızlar kendi etraflarında dönerler. Daha doğrusu dönmek zorundadırlar. Bu dönmenin nedenini verebilmek için yıldızların ve gezegenlerin oluşumlarından bahsetmemiz gerekiyor, eh öyleyse bahsediyoruz:

Yıldızlar veya gezegenler Bing Bang'dan sonra oluşan çok sıcak plazma bulutları idi başlangıçta... Bu gazlar soğurken açığa çıkardıkları enerjiyi en iyi etraflarında dönerek harcayabilirlerdi. İşte bu yüzden soğurken hem katı ve yuvarlak bir şekil aldılar hem de dönmeye başladılar...

İşte bir cisim dönmeye başladıktan sonra (aslında herhangi bir harekete başladıktan sonra) sürtünme yoksa dışarıdan bir etki olmadıkça dönmesine devam etmek zorundadır. Buna açısal momentumun korunumu denir. Tabii başlangıçta gezegenleri oluşturan gaz bulutsusunun hızı çok yavaştı ama soğudukça ve küçüldükçe (biliyorsunuz ki gazlar dondurulduklarında hacimleri müthiş oranda küçülür.) daha da hızlı dönmeye başladılar Mevleviler gibi...

Mevleviler dedim de, onlar da aslında açısal momentumun korunumun kullanırlar dönerken.. Başlangıçta elleri açıktır; daha sonra ellerini kapattıklarında hızları daha fazla artar bu konundan dolayı. Aynı şey buz patencileri için de geçerlidir.

İşte bu gezegenlerin ve yıldızların oluşumlarındaki spin hareketlerinden dolayı hala dönmeye devam etmekteler... Kainatın (veya kendilerinin sonuna kadar da dönmeye devam edeceklerdir.. Hatta yıldızlar en son halleri kara delik olduktan sonra da dönmeye devam ederler ki kara deliklerin dönme hızları normal bir yıldızın milyonlar katı daha fazla olacaktır... Yine yukarıda belirttiğimiz buz patencinin ellerini kapatma meselesindeki gibi kara deliklerin müthiş madde yoğunluğundan dolayı dönüş hızları inanılmaz derecede artar.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Gezegenler ve yıldızlar Mevlevilere daha çok ilham kaynağı olacaklar gibi...

Gökyüzü neden mavi



Gökyüzünün mavi görünmesinin (dikkat! olmasının değil görünmesinin! çünkü normalde atmosferimiz daha doğrusu hava renksiz bir gazdır!) tek sebebi daha önce gökkuşağını açıklarken belirttiğimiz kırılma hadisesidir.

Güneş ışınları atmosfere girdiğinde atmosferdeki gaz moleküllerine ve toz parçacıklarına çarparak saçılır. Gün ışığı daha önce de on yüz bin milyon defa duyduğunuz gibi değişik dalga boylu birçok ışından oluşur. En kısa dalga boylu mavi ışınlar atmosferin üst tabakalarındaki küçük parçacılar tarafından hemen saçılırlar. Fakat kırmız ışık (ki en büyük dalga boylu ışıktır!) saçılmak için daha büyük parçacıklara çarpmak zorundadır.

Gökyüzü açık olduğunda, mavi ışık diğer ışıklara oranla en fazla saçılan ışıktır. Bu yüzden de gökyüzü mavi görünür. Mesela gökyüzü yoğun bulutlarla veya dumanla dolu olduğunda, tüm ışınlar nerede ise aynı oranda saçılır. Bu da gökyüzünün gri renkte görünmesine sebep olur.

Gün batımında veya doğumunda ise güneş ışınları atmosfere eğik girdikleri için daha fazla yol katetmek zorunda kalırlar. Bu yüzden daha çok ışın ve renk saçılır ve o posterlere konu olan, şahane gün doğumu ve batımını gözlemleyebiliriz. Çok az saçılmış olan kırmızı ışık ise güneşe ve ufuğa kızıl veya portakal görüntü verir.


Hangisi önce düşer?


Elinize iki tane pinpon topu alın. Bu toplardan bir tanesini ortadan dikkatli bir şekilde ikiye bölün. İçine kum koyup , topun iki yarım küresini bantla veya uhuyla dikkatlice yapıştırın.
Artık elimizdeki iki top aynı büyüklükte fakat ağılıkları farklı.
Bu iki topu aynı yükseklikten bırakırsak hangisi önce düşer ? diye arkadaşlarınıza sorun. Zamanında bu sorunun doğru cevabı bir çok insanın aklını meşgul etmiş , hatta en son bu deneyin ispatı,aya inen astronotlar tarafından yapılmıştı . Eğer net bir cevap almak istiyorsanız daha yüksekten aynı anda bırakın. Hadi kolay gelsin.

Bugün 20 ziyaretçi (25 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol